Prof. Dr. Barış MALBORA

Çocukluk Çağı Kanserleri

Çocukluk çağı kanserleri, 0-18 yaş grubundaki çocuklarda görülen ve yetişkin kanserlerinden hem türleri hem de tedaviye verdikleri yanıt açısından önemli farklılıklar gösteren bir hastalık grubudur. Teknolojinin ve tıbbın ilerlemesi sayesinde, erken tanı ve multidisipliner tedavi yaklaşımları ile çocukluk çağı kanserlerinde başarı oranları günümüzde oldukça yükselmiştir. Bu yazı, çocukluk çağı kanserleri hakkında genel bir bilgilendirme sunarak, ebeveynlerin ve toplumun bu konudaki farkındalığını artırmayı amaçlamaktadır.

Çocukluk Çağı Kanserleri

Yetişkin kanserlerinin aksine, çocukluk çağı kanserleri genellikle yaşam tarzı veya çevresel faktörlerden ziyade, hücrelerin büyüme ve gelişme sürecindeki tesadüfi genetik değişikliklerden kaynaklanır. Bu nedenle, önlenmesi çoğunlukla mümkün değildir ve odak noktası erken tanıdır. Türkiye'de her yıl yaklaşık 2.500-3.000 çocuğa kanser tanısı konulmaktadır. Sevindirici olan ise, doğru tedavi protokolleri ile bu hastaların %70'inden fazlasında tam iyileşme sağlanabilmesidir.

 

Sık Görülen Çocukluk Çağı Kanser Türleri

Çocuklarda en sık karşılaşılan kanser türleri şunlardır:

Lösemiler (Kan Kanseri): Çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık %30'unu oluşturur ve en sık görülen türdür. Kemik iliğindeki kan hücrelerinin anormal şekilde çoğalması ile karakterizedir. Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) ve Akut Miyeloid Lösemi (AML) olmak üzere iki ana tipi vardır.

Beyin ve Merkezi Sinir Sistemi Tümörleri: İkinci en sık görülen kanser grubudur. Tümörün beyin veya omurilikteki konumuna göre çok çeşitli belirtiler gösterebilirler.

Lenfomalar: Bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenf bezlerinden kaynaklanan kanserlerdir. Hodgkin ve Non-Hodgkin lenfoma olarak ikiye ayrılır.

Nöroblastom: Genellikle böbreküstü bezlerinden veya sinir dokusundan kaynaklanan ve çoğunlukla 5 yaş altı çocuklarda görülen bir tümördür.

Wilms Tümörü: Böbrek kaynaklı bir tümör olup, genellikle 3-4 yaşlarındaki çocuklarda teşhis edilir.

Yumuşak Doku Sarkomları (Rabdomiyosarkom): Kas ve bağ dokusu gibi yumuşak dokulardan gelişen tümörlerdir.

Kemik Tümörleri (Osteosarkom ve Ewing Sarkomu): Özellikle ergenlik döneminde hızlı kemik büyümesi sırasında ortaya çıkabilen kanser türleridir.

Retinoblastom: Gözün retina tabakasından kaynaklanan ve genellikle küçük çocuklarda görülen bir göz kanseridir.

 

Belirtiler ve Bulgular: Ne Zaman Şüphelenmeliyiz?

Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri, kanserin türüne ve bulunduğu organa göre değişiklik gösterir. Aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı uzun süredir devam ediyor ve nedeni açıklanamıyorsa, bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurmak son derece önemlidir:

Genel Belirtiler: Halsizlik, solukluk, iştahsızlık, kilo kaybı ve sık ateşlenme.

Kan ve Lenf Sistemi ile İlgili Bulgular: Ciltte kolay morarma, burun ve diş eti kanamaları, boyun, koltuk altı veya kasıklarda ağrısız şişlikler (lenf bezeleri).

Nörolojik Bulgular: Sabahları belirginleşen ve kusmanın eşlik ettiği baş ağrıları, dengesizlik, yürüme bozukluğu, görme bozuklukları, gözde kayma veya göz bebeğinde kedi gözü gibi beyaz parlama (lökokori).

Tümöre Bağlı Bulgular: Vücudun herhangi bir yerinde (karın, bacak, kol vb.) ele gelen şişlik veya kitle, kemik ve eklemlerde geçmeyen ağrılar.

Bu belirtilerin çoğu, kanser dışı daha basit hastalıklara da işaret edebilir. Ancak, bu bulguların varlığında erken teşhisin hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır.

 

Tanı ve Tedavi Süreci

Çocukluk çağı kanserlerinde tanı süreci, detaylı bir fizik muayene ile başlar. Ardından kan sayımı, biyokimyasal testler, görüntüleme yöntemleri (ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme - MRG, pozitron emisyon tomografisi - PET) ve şüpheli dokudan parça alınarak patolojik inceleme (biyopsi) yapılması gibi adımları içerir. Kesin tanı konulduktan sonra hastalığın evresi belirlenir ve tedavi planı oluşturulur.

Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisi, bu alanda uzmanlaşmış bir ekip tarafından yürütülmelidir. Bu ekipte pediatrik onkolog, pediatrik cerrah, radyasyon onkolojisi uzmanı, radyolog, patolog ve psikolog gibi farklı disiplinlerden hekimler yer alır. Tedavi, kanserin türüne, evresine ve çocuğun genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilir. Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:

Kemoterapi: Kanser hücrelerini yok etmek veya kontrol altına almak için ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Çocukluk çağı kanserlerinin birçoğunda temel tedavi yöntemidir.

Cerrahi: Özellikle solid (katı) tümörlerde, tümörün mümkün olduğunca çıkarılması amacıyla uygulanır.

Radyoterapi (Işın Tedavisi): Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücrelerinin yok edilmesidir.

Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi: Son yıllarda geliştirilen ve doğrudan kanser hücrelerinin spesifik özelliklerini hedef alan veya vücudun bağışıklık sistemini kansere karşı savaşması için uyaran yenilikçi tedavi yöntemleridir.

Kök Hücre (Kemik İliği) Nakli: Yüksek doz kemoterapi sonrası sağlıklı kan hücrelerinin yeniden oluşumunu sağlamak amacıyla, hastanın kendisinden (otolog) veya uyumlu bir vericiden (allojenik) alınan kök hücrelerin hastaya verilmesi işlemidir.

 

Ailelere Destek ve Sonuç

Çocukluk çağı kanseri tanısı, hem çocuk hem de ailesi için zorlu bir süreçtir. Bu süreçte tıbbi tedavinin yanı sıra psikososyal destek de büyük önem taşır. Ailelerin hastalık ve tedavi süreci hakkında doğru bilgilendirilmesi, çocuklarına bu zorlu yolda en iyi şekilde destek olmalarını sağlar. Türkiye'de bu alanda faaliyet gösteren Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) gibi sivil toplum kuruluşları, ailelere maddi ve manevi destek sunmaktadır.

Sonuç olarak, çocukluk çağı kanserleri ciddi bir sağlık sorunu olmakla birlikte, günümüzdeki gelişmiş tanı ve tedavi olanakları sayesinde umut verici sonuçlar elde edilmektedir. Ebeveynlerin belirtiler konusunda bilinçli olması ve şüphe durumunda zaman kaybetmeden bir uzmana başvurması, bu mücadelede atılacak en önemli adımdır. Erken tanı ve doğru tedavi